Harry Potter ve Lanetli Çocuk


Kitap Adı:  Harry Potter ve Lanetli Çocuk
Yazar: John Tiffany, Jack Thorne, J. k. Rowling
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 360

Arka Kapak;

Sekizinci Hikâye. On Dokuz Yıl Sonra...

Harry ait olduğu yerde durmayı reddeden bir geçmişle boğuşurken, en küçük oğlu Albus da istemediği bir aile mirasının yükünü omuzlarında taşımakta zorlanır. Geçmişle gelecek uğursuzca iç içe geçerken hem baba hem oğul tedirgin edici bir gerçeği, bazen karanlığın beklenmedik yerlerden geldiğini öğrenir.

"Harry Potter ve Lanetli Çocuk", J.K. Rowling, John Tiffany ve Jack Thorne'a ait yeni bir özgün hikâyeden yola çıkarak Jack Thorne'un yazdığı yeni bir oyun. Bu oyun sadece sekizinci Harry Potter hikâyesi değil, aynı zamanda tescilli olarak sahneye koyulan ilk Harry Potter hikâyesi. 30 Temmuz 2016'da Londra West End'de gerçekleşen prömiyerin hemen ardından Sahne Metni Özel Baskısı, dünyanın dört bir yanındaki okuyucuları Harry Potter, arkadaşları ve ailesinin devam eden yolculuğuyla buluşturuyor.

(Tanıtım Bülteninden)


Kitap Hakkındaki Yorumum;

Harry Potter ve Lanetli Çocuk bitti. Şimdiden söylemek istiyorum ki bu olumlu bir yorum değil. Bolca hayalkırıklığı içeriyor. Tiyatrosu çıktığında ayrıntılı araştırmıştım böyle olacağını da biliyordum ama okumam şarttı. Evet tiyatro metni diyaloglar hızlı okunuyor canlandırabilirsiniz de gözünüzün önünde, peki eksik olan neydi? Benim için bu kitap asla 8. Hikaye olamaz.! Asla, asla. Bunca yıllık Harry Potter aşığını böyle bir kitapla kandıramazsınız. Harry'i kişilik olarak hepimiz biliyoruz, onu tanıyoruz neyi nasıl yapacağını da biliyoruz. Son bölümleri saymazsak eğer Harry dünyada ki en anlayışsız baba. Biraz daha devam etseydi nefret edecektim. Hadi Albus ergen sana ne oluyor? Okuduğum için gariptir ki pişmanlık duymuyorum ancak ciddi anlamda içimi sıktı. Ron en sevimli karakterlerdendi. Burda ayrı bir şekil olmuş. Hikayede en çok Albus ve Scorpius'u sevdim. Hatta keşke Harry, Ginny olmasaydı. Sadece çocukların yaşantıları olsaydı diye düşünüyorum. Minicik bir şekilde konusundan bahsetmek gerekirse Albus'un Hogwarst'a gitmesi ile başlıyor bölüm binası belli olunca işler değişmeye başlıyor. Zaman çok tehlikelidir, oynamaya gelmez. Kim dost kim düşman hiç belli olmaz. Ve Cedric olayı tekrar hatırlanınca olaylara zemin hazırlıyor. Hele ki Delphi karakterinin kan bağını öğrenince krize girdim o kadar saçma geldi ki olamaz ya. Ciddi anlamda olamaz.  Snape ile ilgili bölüm çok güzeldi. O mükemmel karakterin adını bile tekrar okumak sevindirdi. Birde Scorpius'un Akrep Kral olduğu kısım çok iyiydi. Ay birde Scorpius'un Rose takıntısı beni gülmekten öldürdü.😂🙈Genel olarak hızla okunuyor evet iyi, hoş güzel ama Hogwarst'ın o sıcaklığını herkesi sarıp sarmalarken verdiği mutluluğu bulamadım.Ha birde benim en sevdiğim bina Slytherin ve kesin Voldemort destekçisi olurdum. Evet Harry'i seviyorum ama Voldemort tarafı bana daha cazip geliyor.😂🐍💚 Team Voldi!!!

Yorumlar

Popüler Yayınlar