Ölüm Adası

Kitap Adı: Ölüm Adası
Yazar: John Dixon
Yayınevi:  Go Kitap
Sayfa Sayısı: 462
Arka Kapak;

Telefon yok. Mesaj yok. E-posta yok. Televizyon yok. İnternet yok. Kaçış yok.

On altı yaşındaki boks şampiyonu Carl Freeman, güçsüzleri yumruklarıyla savunmayı alışkanlık haline getirdiği için bir türlü beladan uzak duramaz. Kimsesi olmadığı için hayatı koruyucu aileler ile ıslahevleri arasında mekik dokuyarak geçen Carl, girdiği son kavgada rakiplerinin hepsini hastanelik edince çıkarıldığı mahkeme tarafından cezasını çekmek üzere dış dünyayla bağlantısı olmayan bir adaya gönderilir.


Burası bir evi, bir ailesi ve bir geleceği olmayan çocuk suçluların son durağıdır. Ülkenin uzak bir köşesine kurulmuş olan bu kamp kimsesiz çocuklara merhamet göstermeyen sadist eğitim çavuşları tarafından yönetilmektedir. On sekiz yaşına kadar burada kalmaya mahkûm edilen Carl kurallara uyup cezasını çektikten sonra hayatında yeni bir sayfa açmayı planlar, hatta burada yeni arkadaşlar edinip Octavia adındaki gizemli bir kıza âşık olur. Ama acımasız çavuşlar, yorucu eğitimler, ağır cezalar buz dağının yalnızca görünen kısmıdır. Burası aslında gidenin bir daha geri dönmediği, çocukların avlanarak ya da idam edilerek öldürüldüğü, kesimhane denilen gizli bir devlet laboratuvarında denek olarak kullanıldığı bir ölüm kampıdır. Carl diğer çocuklar tarafından avlanmadan ya da kesimhaneye gönderilmeden önce buradan kaçıp dış dünyayı bu adanın varlığından haberdar etmek ve sevdiklerini kurtarmak zorundadır.

(Tanıtım Bülteninden)
Kitap Hakkındaki Yorumum;

Ölüm Adası bitti.
Telefon yok. Mesaj yok. E-posta yok. Televizyon yok. İnternet yok. Kaçış yok. 
Tek kelime ile kitaba bayıldım. Çok kaliteliydi. Ürperdim, midem bulandı ve korktum. Kitabın karanlık kısmı çok iyi işlenmişti. Hele o av başladı kısımları. Ben olsam şöyle yapardım dediğim şeyleri Carl yaptı. Carl'ı çok sevdim. Güçlü ama zayıflıklarını bilen aklı başında bir karakterdi. 
Bir ada düşünün kimsenin bilmediği, ıssız bir ada. Bu adaya yetimler gidiyor. Tabi mahkeme kararıyla. Suça meyleden çocukların gittiği açık hava hapishanesi tarzında bir ada. Çocuklar 18 yaşına kadar bu ada da kalmak zorunda, sonrasında ise mezun olmuş gibi ayrılıyorlar. Askeri eğitimin verildiği ada da çavuşlar o kadar acımasız ki sürekli yat, şınav çek ve hurraa😊 Carl beyaz saçlı Octavia ile tanışınca işler biraz değişiyor hoşlanmalar başlıyor ama bunun sırası değil. Çünkü ada da ne işler döndüğü bilinmiyor. Carl bir çeşit günlük bulunca ada da ki gizemi çözmeye başlıyor. Başını belaya sokmama konusunda kendini teskin eden Carl başına bir sürü bela da açınca İhtiyarla tanışıyor ve adanın sır perdesi kalkmaya başlıyor. Av sezonu da yakın. Ya ter kutusu ya köpekbalıkları seç bakalım. Ben çok etkilendim. Film tadında bir kitaptı. Ürkünçtü ya😱😱🤐 Hurraaa🙃

Yorumlar

Popüler Yayınlar