Dorian Gray'in Portresi

Kitap Adı: Dorian Gray'in Portresi

Yazar: Oscar Wilde

Yayınevi:  Can Yayınları

Sayfa Sayısı: 252
Puan: 5/5 

Arka Kapak;

    Keşke tersi olabilseydi! Keşke her zaman genç kalacak olan ben olsaydım da portrem yaşlansaydı! Bunun için... bunun için her şeyi verirdim!"
Özellikle bir genç adamın büyümesini, eğitimini, gelişimini, kendini ve inançlarını keşfetmesini işleyen Dorian Gray'in Portresi için Oscar Wilde, 'bir ruhun hikayesi' demişti. 1891'de ilk basıldığında ahlaksızlığı yücelttiği gerekçesiyle büyük tepki çeken romanın baş kişileri olan Lord Henry ile Dorian'ın karşılıklı etkileşimleri, Dorian'ın kendini giderek kötüye, şeytani olana, hazcılığa adaması kitabın eksenini oluşturuyor. Son derece saf ve yakışıklı Dorian'daki değişim, Lord Henry'nin sözleriyle ve Dorian'ın kendi portresinde kendi güzelliğini keşfetmesiyle başlar. Lord Henry'nin etkisiyle kötülüğün ve zevkin çekimine kapılan, dünyada gençlik ve güzellikten önemli bir şey olmadığına inanan Dorian için heyecan, kötülükte ve günahtadır; iyilik ve erdemse sıkıcıdır, edilgendir. İyiliği temsil eden Basil'in Dorian'a duyduğu saf tutkuda eşcinsellik öğeleri açıkça hissedilir. Dorian'ın büyük sırrını, portredeki değişimi gören yalnızca Basil olur. Portreye odaklanan, sonsuz gençlik karşısında ruhunu satan ve ruhunun ölmüş olmasından korkan Dorian için kurtuluş var mıdır? Ve Oscar Wilde'ın dediği gibi, herkes Dorian Gray'da kendi günahını mı görecektir?

Kitap Hakkındaki Yorumum;

      Kitaba bayıldım. O soğukluk o cesaret beni çok etkiledi. Mutlaka okumalısınız diyorum. 

“Ah, kadının o müthiş belleği! Ne korkunç şeydir o!” 

“Ruhunun iğrenç çürüyüşünü ne diye seyretsin?” 

“Şeytandan kurtulmanın tek yolu şeytana uymaktır.” 

“Aziz dostum, unutma ki bizler ikiyüzlülüğün anavatanı olan bir ülkede yaşıyoruz.” 

Dorian Gray son derece yakışıklı,altın saçlı bir genç. (Böyle bir yakışıklılık yok)

Dorian ressam olan Basil'e modellik yapıyor.Basil portreyi çok özenerek yapıyor Ve portre bitince Dorian'a ve arkadaşı olan Lord Henry'e gösteriyor. Dorian'dan etkilenen ve onu etkilemeye çalışan Henry, Dorian ile konuşarak onu güzellik konusunda cidden etkiliyor. Önemli olanın gençlik olduğu konusunda. Dorian portresini görünce şok oluyor çünkü mükemmel bir şekilde resmedilmiştir. O anda Dorian'ın tek istediği şey resim ile yer değiştirmek. Kendisi her daim genç kalsın ama resim yaşlansın hatta çirkinleşsin.  O andan sonra Lord Henry ile yakınlaşan Dorian hayatına bir şekilde devam etmektedir hatta aşk ile de tanışır. Dorian çok şey yaşar, kayıplar  ama en önemlisi portresinde olan değişiklikler. Buna daha fazla dayanamaz ve portresini saklar. Portresinde ki değişikliği sadece Basil görür ve sonunda belli zaten...Soğukkanlılık, ruhunu satmıştık... Neler diyebilirim ki bu kitap hakkında. O kadar korkunç ve aynı zaman da o kadar güzel ki.  

Bazıları kitapta ki homoseksüelliğe vurgu yapmış ancak yazar o kadar iyi işlemiş ki ayrıca çok hafif bir konu bu. Dorian'a bahşedilen güzellik karşısında kim ilgisiz kalabilir ki zaten. Herneyse.

Basil benim sevdiğim bir karakter oldu. Lord Henry ise bir yönden şeytan gibi ancak onun cümleleri o kadar mantıklı ki ister istemez Henry'e hak veriyorsunuz. 

Dorian zaten efsane bir kişilik. Sevmediğim tek karakter Sibly. 😂 o da malum yani 😂😂En sonunu tam anlayabilmek için son birkaç sayfayı iki kere okudum.

Okuyun...